Alanya…
Türkiye’nin gözde turizm merkezlerinden biri.
1.598,51 km²'lik bir alana sahip olan Alanya’nın nüfusu 2020’de adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre 333.104 kişi.
Prof. Dr. Kılıç Kökten ‘in 1957’de Kadıini Mağarası’nda yaptığı araştırmalara göre, 20 bin yıl öncesinde, üst paleotik dönemde insanların Alanya’da yaşam sürdüğü anlaşıldı.
Herodot'a göre Truva savaşı sonrası Anadolu'ya dağılan insanların bir kısmının bu bölgeye göç etmesi sonrasında yerleşim merkezine dönüştü.
Antik çağlarda korsanların merkezi konumundaki Alanya konumu nedeniyle tarih boyunca, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlılar için Akdeniz'de önemli bir kale vazifesi gördü.
Anadolu Selçuklular döneminde I. Alaeddin Keykubad yönetimi altındaki Alanya’nın daha da jeopolitik bir önem kazanmasıyla Kızıl Kule, tersane ve Alanya Kalesi inşa edildi.
Alanya’nın Bizans döneminde Yunanca’da ‘Güzel dağ anlamındaki ‘Kalonoros’ olan adı Selçuklular döneminde I. Alaeddin Keykubaddan dolayı "Alaaddin'in şehri" anlamına gelen Alâiye'ye çevrildi. 1933’te Resmi Gazete’de yayınlanan genelgeyle adı Alanya’ya çevrildi.
1300’te Anadolu Selçukluları'nın dağılması sonucu Karamanoğlu Beyliği'nin egemenliğine giren Alanya, 5 bin altın karşılığında Memlük Sultanına satıldı. Daha sonra 1471’de Fatih Sultan Mehmet’in komutanlarından Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı Devleti topraklarına dâhil edildi.
1571’de Kıbrıs eyaletine bağlanan Alanya, 1864’te Konya’nın sancağı yapıldı. 1868’de ise sonra Antalya’nın sancağına dönüştürülen Alanya bu kadar tarihi zenginliğe sahip olunca günümüzde turizm merkezi olması kaçınılmazdı. Öyle olmasında elbette iklimi ve kumsalları da önemli pay sahibi.
Alanya, turizm merkezi olmasının yanı sıra önemli bir tarım beldesi.
Hal böyle olunca Alanya’da turizm, kültür - sanat ve tarım içerikli birçok festival düzenleniyor.
O festivallerden biri de Uluslararası Alanya Caz Festivali.
İki dönemdir Alanya’nın belediye başkanlığını yapan Adem Murat Yücel’in davetlisi olarak gittiğim Alanya’da kültür - sanat ve tarımla içiçe geçirdiğim üç gün ziyadesiyle bir zihin detoksu oldu.
Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ile kahvaltı sırasında ettiğim sohbet sırasında “Her ilçe başkanının hedefi büyükşehir belediye başkanlığı veya milletvekilliğidir. Sizin hedefiniz hangisi?” soruma “İkisi de değil” cevabı verdi ve devam etti; “Benim tek hedefim Alanya’nın il olması.”
Alanya’nın bir an önce il olmasını beklediklerini söyleyen Adem Murat Yücel, kendini bu konuya adamış. Keza Alanyalılar Ankara'dan gelecek il müjdesini bekliyor. Zaten Alanyalılar, ‘82’ plakanın kendilerine ayrıldığı konusunda bir hayli emin.
Kızılkule Meydanı'nda gerçekleştirilen 17’nci Uluslararası Alanya Caz Günleri'nin ilk gününde, Litvanya'dan 'Klaipeda Castle Jazz Band'da trampet, vokalde Vytautas Grubliauskas ile Kristina Jatautaite, piyanoda Saulius Siauculis, davulda Edmundas Federavicius, saksafonda Laimonas Urbikas, bas gitarda Elze Grubliauskaite sahneye çıktı.
Alanya, festivalin ikinci gününde iki ismi ağırladı. Deniz Taşar ve Steffen Morrison’un sahne aldığı gecede binlerce kişiye caz coşkusu yaşattı.
17’inci Alanya Uluslararası Caz Festivali’nin 3’üncü gününde Caz müziğin iki duayen ismi Maya Azucena ve Carlton Jumel Smith sahneye çıkarken festival, 4’üncü gününde Önder Focan Quartet feat, Eylül Ergül ve Barbaros’un performansıyla sona erdi.
17’inci Alanya Uluslararası Caz Festivali’ne Finlandiya Büyükelçisi Ari Maki, Litvanya Büyükelçisi Ričardas Degutis, Polonya’nın Wodzisław Śląski kenti Belediye Başkanı Mieczysław Kieca, Litvanya’nın Klaipeda kenti Belediye Başkanı Vytautas Grubliauskas, Alanya Kaymakamı Fatih Ürkmezer de katılırken belediye başkanı Adem Murat Yücel, caz festivalini “Caz müzik coşkusunu büyük bir heyecan ve katılımla yaşadık. 12 ay boyunca süren etkinliklerimizle turizm şehri Alanya’mız aynı zamanda kültür - sanat, müzik ve festival şehridir. Sahne alan tüm sanatçılarımıza, festivalimize destek veren sponsorlarımıza ve tüm katılımcılara teşekkür ediyorum” sözleriyle değerlendirdi.
Ejder meyvesi, avokado ve muz bahçelerine yaptığımız geziler Alanya’nın ne ölçüde tarım merkezi olduğunu da gözler önüne serdi.
Pitaya, pitahaya, dragon fruit, kaktüs meyvesi veya çilek armudu olarak da bilinen, anavatanı Güney Asya olan ejder meyvesinin büyük bir bölümü ihraç ediliyor. Alanyalı üreticiler, 162 ton üretimi olan ejder meyvesinin kilosunu bu yıl 2.5 Euro’dan ihraç etmeyi umuyor.
Kaktüs türlerinden tropikal bir meyve olan ejder meyvesi antioksidan, vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengin olduğu için tüketilmesi uzmanlar tarafından özellikle tavsiye ediliyor.
Uygun iklimi seracılıkla desteklenince Alanya, tam bir tropikal meyve üretim merkezine dönüşmüş. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan Alanya Tropikal Meyve Festivali de bunun göstergelerinden biri.
Muz, zaten bölgede başlıca üretilen ürünlerden. 2021’de 443 bin ton muz üretimi yapıldı. Avokado da ejder meyvesi gibi Alanya için yeni sayılabilecek bir meyve. 2026’ya kadar olan süreçte üretim hedefi 167 bin ton olan avokadodan öylesine verim alınmış ki avokado üzerine yarışmalar bile düzenleniyor. Alanya Tropikal Meyve Festivali’nde ‘En Güzel Avokado Bahçesi’ ve ‘En Ağır Avokado’ başlığında iki yarışma düzenlenecek.
Çeşitli ülkelerden 23 şehirle ‘kardeş şehir’ olan Alanya; İnce Kum Plajı, Damlataş Plajı, Kleopatra Plajı, Ulaş Plajı, Korsanlar Mağarası, Kadıini Mağarası, Âşıklar Mağarası, Damlataş Mağarası, Fosforlu Mağarası, Dim Mağarası, Alanya Kalesi, Kızıl Kule, tersane, Cibra Harabeleri, Sedre ile uluslararası bir şöhrete sahip. Antalya bölgesine en çok turist çeken destinasyon olmasının nedeni de çok sayıda tarihi ve doğal güzelliğe sahip olması. Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, 12 aya yaydıkları festivallerle ilçenin turizm gelirini artırmanın peşinde. Zira Alanya’nın ana gelir kaynağı 12 ay boyunca sürebildiği için turizm. Bir diğer ana gelir kaynağı ise fazlaca ihraç edilebilen tropikal meyve destekli tarım.