FETÖ’nün örgüt mensuplarıyla iletişim kurmak için kullandığı kontörlü ankesörlü hatlara ilişkin yapılan çalışmalarda hatlar, kullanım amaçlarının tespiti ardından veri havuzuna ekleniyor. SABAH’ın Yargı ve Emniyet kaynaklarından edindiği bilgilere göre, örgütün 2011 MİT krizi sonrasında kullanmaya başladığı iletişim yönteminde veri havuzundaki hatların yüzde 98’i kontörlü, yüzde 2’si ise ankesörlü telefonlardan oluşuyor. Yeni tespit edildiği iddia edilen ‘ankesörlü hatlar’ veri havuzu prosedürüne uygun değilse ekleme yapılmıyor. Yargı ve emniyet kaynakları, kamuoyuna servis edilen hat tespitindeki eksiklik iddialarının ise gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Terör Daire Başkanlığı tarafından 2018'de oluşturulan ve kurulan FETÖ'nün örgüt mensuplarıyla iletişim kurmak için kullandığı sabit ve ankesörlü hatlara ilişkin veri havuzundaki hatların yüzde 98'i kontörlü, yüzde 2'si ise ankesörlü telefonlardan oluşuyor. Yapılan çalışmalar kapsamında 'ankesörlü hat' soruşturmaları olarak bilinse de 'kontörlü hat' çalışmalarında ankesörden ardışık verim alınamıyor. Yargı ve Emniyet kaynaklarından edinilen bilgilerde kayıt verimi konusunda kontörlü hatlar kadar ankesörlü hatlardan verim alınamaması nedeniyle havuzun çoğunluğunu kontörlü hatlar kapsıyor.
KONTÖRLÜ HAT MİT KRİZİYLE BAŞLADI
Terör Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlarda yer alan itirafçı beyanlarında da açıkça görülen FETÖ'nün örgüt mensuplarıyla iletişim kurmak için sabit ve ankesörlü hatları kullanması 2011 MİT krizinden sonra başladı.
SUÇ DUYURULARI VE BİLDİRİMLERİ ARAŞTIRMADAN YAPILIYOR
Örgütün ankesörlü/sabit hatlardan iletişim kurmalarına yönelik yapılan yargılamalar sırasında mahkemeler tarafından örgüt mensupları ile mahrem imamların kullandığı havuzda bulunmayan ve yeni tespit edilen hatların olduğuna ilişkin çok sayıda suç duyuru ile bildirim yapılıyor. Emniyet ve savcılıkların bilgisi dahilinde yürütülen kontörlü hat soruşturmalarında yeni tespit edildiği iddia edilen hatlar prosedüre uygun değilse havuza dahil edilmiyor. Kontörlü ankesörlü hatların onama kararını veren Yargıtay da Terör Daire Başkanlığı'nın hazırladığı veriyi esas alıyor.
KULLANIM AMACI TESPİT EDİLDİKTEN SONRA HAVUZA DAHİL EDİLİYOR
FETÖ tarafından kullanıldığı iddiasıyla suç duyurusu yapılan hatların havuza dahil edilebilmesi için öncelikle kamuya açık yerde olup olmadığı teyit ediliyor. Tespit edilen hatlara ilişkin ait oldukları illere Terör Daire Başkanlığı tarafından bir talimat yazılıyor. Hattın kullanım amacı, hangi tarihten bu yana hangi adreste kurulu olduğu, hala faal olup olmadığı tutanak altına alındıktan sonra hatlar kamuya açık yerlerde kuruluysa ve kontörlü ankesörlü amaçla kullanıldığı kesin olarak zabıt altına alındıysa havuza dahil ediliyor. Kamu kurumu içerisindeki hatların havuza katılması çalışmanın esasına uygun olmuyor. Bu prosedüre uyulmadığı takdirde örgütle bağlantısı bulunmayan vatandaşlar mağdur oluyor.
TERÖRLE MÜCADELEYE ZARAR VERİLİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Terör Daire Başkanlığı tarafından oluşturulan sistemle yürütülen kontörlü hat çalışmalarına ilişkin mahrem imamların kullandığı sabit hatların henüz tespit edilememiş olması ve tespit edilen ankesörlü/kontörlü sabit hat sayısının oldukça eksik olduğuna ilişkin mahkeme evraklarının kamuoyu ile paylaşılması ankesör çalışmalarının yanlış olduğu algısı yaratıyor. Yargı ve emniyet makamlarınca söz konusu 'tespit edilen eksiklik' haberlerinin terör örgütüne hizmet edeceği değerlendirmesi yapılırken, örgüte müzahir sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar terörle mücadele kapsamında yapılan ankesör çalışmalarına zarar veriyor. Söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını kaydeden yargı ve emniyet kaynakları, ankesör çalışmalarının titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.