Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kamu personel reformu kapsamında kadroya geçme hakkı elde eden sözleşmeli personele, bakanlık bünyesinde görev yapan sözleşmeli sanatçıların da dahil edildiğini birkaç gün önce duyurmuştu.
Peki, Devlet Tiyatrosu'nda oyunculuk yapan yüze yakın sözleşmeli oyuncu neden bu haktan faydalanmadı!
Soru çok açık!
Bu oyuncular en az 10-16 yıldır kadro bekliyor ve birçoğu kâğıt üzerinde figüran yazsa da sahnede başrol oyuncusu...
Ve diyorlar ki; “Kültür bakanımızın yaptığı açıklamalar doğrultusunda (‘Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tiyatroları 27 yıllık bir sorunu çözdük, çalışan yevmiyeli personel ortadan kaldırılmıştır.') Anayasal hakkımız olan ‘eşitlik ilkesi' esas alınarak 4A kadrosuna dahil edilmek istiyor, TC Kültür Bakanlığı kadrolu personeli olarak görevimize devam etmek istiyoruz.”
AÇIKLAMA EKSİK
Devlet Tiyatrosu ve Devlet Opera ve Balesi'nde görev alan sanatçıların uzun yıllardır kanayan yarası olan kadro sorununun çözülmediği çok açık. Bakanlığın yaptığı açıklama ise eksik.
Devlet Tiyatrosu'nda görev alan görüştüğümüz sözleşmeli bir oyuncu; “Geçen hafta kamuoyuna yapılan duyurular ile (4A'ya geçiş) sözleşmeli arkadaşlarımız ile aramızdaki uçurumun arttığını öğrenmiş bulunmaktayız. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda kolektif bir iş yaptığımızı ve bir ekip olduğumuzu hatırlatarak talebimizi dile getiriyoruz” diyor.
Yüze yakın sanatçı ortak bir metin hazırladı.
Sözü onlara bırakıyorum:
“Bizler 657 sayılı Kanunun 4. maddesi B fıkrası ek 8. maddesi uyarınca çalışan ve figüran olarak adlandırılan personelleriz. Yıllardır kurum içinde birçok oyuna seçmeler ile seçilen, işini iş ahlakı ve disiplini içerisinde yapan günlük sigorta ve yevmiyeli çalıştırılan nitelikli personelleriz. Buna rağmen promosyon, emeklilik ve her şeyden önce düzenli bir maaşı olmayan oyuncu (konservatuvar, güzel sanatlar fakültesi, sanat okulu mezunu veya sanatı toplum tarafından kabul görülmüş usta oyuncuların, yıllar süren eğitimi ile yetiştirilmiş tecrübe sahibi sanatçılar) müzisyen, dansçı, solist, pandomim ve müzikal oyunculuk yapan sanatçılarız.
2019 yılında yapılan sözleşmelerde maaş dışı bırakılan fakat uzun yıllar bu kurumda yer alan emekçileriz. Maalesef görmezden gelinmekteyiz. Yıllarca evimiz, ailemiz gibi gördüğümüz Devlet Tiyatroları bugün bize sadece en fazla altı aylık sözleşme yapabiliyor ve biz aynı işi yaptığımız eşit statüdeki diğer arkadaşlarımızdan (4B maaş sözleşmeli) farklı, hayatta kalmaya çalışıyoruz. Ek işler yapıyor, yine de geçinemiyor; kendimizi riske atacak işlerde iş güvenliği olmadan çalışıyoruz. Pandemi gibi olağanüstü dönemler de ise sosyal güvencemiz olmadığı için sağlık sigortası vb. özlük haklarımızdan yararlanamıyoruz.”