Cyprus
This article was added by the user . TheWorldNews is not responsible for the content of the platform.

Cansu N. Nazlı: Çocuk İzlem Merkezleri kurulmalı

Bağımsızlık Yolu’ndan yapılan açıklamaya göre Bağımsızlık Yolu Lefkoşa Bölge Sorumlusu Cansu N. Nazlı, Gıynık TV’de İçsel Bakış programına konuk olarak soruları yanıtladı.

Cansu N. Nazlı, ‘ülkede çocukları koruyan bir devlet mekanizması olmadığını, gerici politikalarının bilinçli bir şekilde ülkede örgütlenmeye çalışıldığını, hedefte kadınların, çocukların, LGBTQ+ bireylerin ve ekonomik açıdan zorluk yaşayanların bulunduğunu’ savundu.

“SOSYAL HİZMETLER ÇOCUKLARI KORUMADA YETERSİZ”

Sosyal hizmetlerin çocukları korumada “yetersiz olduğunu” iddia eden Nazlı, bunun gerici örgütlerin yaygınlaşması ve çocuk istismarının artmasına neden olduğunu ileri sürdü.

Soyut düşünme becerisi olmayan bir çocuğa dini eğitim verilmesinin aslında çocuk istismarı olduğunu söyleyen Nazlı, zorunlu din derslerinin seçmeli hale gelmesi ve içeriğinin değişmesi gerektiğini belirtti.

Nazlı, din dersinin Türkiye’den gelen hocalarla değil, din sosyolojisi başlığı altında okuldaki felsefe grubu öğretmenleriyle verilebileceğini kaydetti.

Gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin bu sorunu çözmediklerini savunan Nazlı, devlet bütçesinden Din İşleri Başkanlığına ve Evkaf İdaresi’ne milyonlar aktardığını söyledi.

Nazlı, 2017’de Din İşleri Yasası değiştirilerek, 70 personelin 360 personele çıkarıldığını belirtti.

“ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ KURULMALIDIR”

Nazlı, 16 yaşında cinayete kurban giden Helin Reesur ile ilgili haberin “aşk cinayeti olarak manşete taşınmasının” ülkede havuz medyasının kurulmaya ve kadına yönelik şiddeti meşrulaştırılmaya çalışıldığının göstergesi olduğunu iddia etti.

Yasalara göre 18 yaşından küçük herkesin çocuk kabul edildiğini ve ülkedeki bütün çocuklardan anne babasından önce Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürünün sorumlu olduğunu ifade eden Nazlı, Çocuk İzlem Merkezlerinin kurulması gerektiğini söyledi. Nazlı, 16 yaşındaki Helin'in öldürülmesinin de Çocuk İzlem Merkezlerinin önemini gösterdiğini belirtti.

Geçen aylarda özel ve kamu yayınları ile ilgili bir yasanın geçtiğini hatırlatan Nazlı, yasanın yabancı sermayeye ülkedeki medya kuruluşlarına ortak olabilme imkanı verdiğini belirtti.

Nazlı, “Gerici örgütlerle yapılmaya çalışıldığı gibi havuz medyasıyla da toplum mühendisliği yapılıyor” iddiasında bulundu