Turkey
This article was added by the user . TheWorldNews is not responsible for the content of the platform.

Göçmeleri kurtaran balıkçı konuştu: Mızraklarla delip Türk kara sularına itmişler!

Çanakkale’nin Ayvacılık İlçesi açıklarında, Yunan sahil güvenlik güçleri tarafından batırılan ve 4’ü çocuk toplam 6 kişinin hayatını kaybettiği denizde ölüme terk edilen 15 göçmeni eşiyle birlikte son anda kurtaran balıkçı Cengiz Çoban; o anları SABAH’a anlattı. Balıkçı Çoban, “Denizden çığlıklar yükseliyordu. Feryatlar hala kulaklarımda. Eşimle birlikte göçmenleri sudan çıkarmaya başladık. Çoğu kendinde değildi. Gücümüzün her dakika tükendiğini hissederken Sahil güvenlik güçleri imdadımıza yetişti” dedi.

Çanakkale'nin Ayvacık İlçesi'ne bağlı Babakale İskelesi'ne 3 mil uzaklıkta 4'ü çocuk toplam 6 Afganistan uyruklu göçmenin boğularak hayatını kaybettiği korkunç olayda, toplam 22 kaçak göçmeni taşıyan botun, Yunan sahil güvenlik güçleri tarafından mızraklarla delinerek, Türk kara sularına itildiği ortaya çıktı. 6 kişiye mezar olan denizde 15 göçmeni son onda ölmekten kurtaran Cengiz Kaptan1 balıkçı teknesinin sahibi Cengiz Çoban'a SABAH ulaştı.

"ALLAHIM NE OLUR YAŞASINLAR" DİYE DUA ETTİK

Her yere can simitleri saçılmıştı. Bir baba ve annesi çocuklarını can simidine yerleştirmiş, etrafına toplanmışlardı. İlk o bebeği çıkardık. Hipotermi olmuş gibi görünüyordu. Kendinde değildi. Manzara korkunçtu. Eşim ve oğlumla her birini denizden çıkartmaya çalışırken "Allahım ne olur yaşasınlar" diye dua ediyorduk.

DENİZ'DE ÖNCE BİR KARARTI GÖRDÜK

50 yıldır Babakale'de ailesiyle birlikte balıkçılık yapan Cengiz Çoban, olayın şokunu hala üzerinden atamadığını söyledi. "Hergün olduğu gibi o sabahta ailesiyle birlikte saat 10:00 sıralarında iskeleden balık tutmak için açıldıklarını söyleyen Çoban, "İskeleden uzaklaşmamızdan 10 dakika falan geçmişti, eşim Leyla denizin üzerinde yüzen bir cisim fark etti. Oğlumla birlikte rotamızı o yöne çevirdik" dedi.

ÇIĞLIKLAR YÜKSELİYORDU

Yaklaştıklarında karartının insan olduğunu fark ederek o kişiyi eşi ve oğluyla birlikte denizden çıkardıklarını söyleyen Çoban, " Battaniyeye sarıp, ona kendi elbiselerimden giydirdim. Çok kötü görünüyordu, Türkçesi çok zayıftı. Eliyle karşıyı işaret edip "ordalar, çok insan" diyebildi. Eşim Leyla ve oğlum Cemre'ye dönüp sıcak bir şeyler vermelerini söyleyip geminin rotasını o yöne çevirdim. 3 mil falan ilerledik. O an gözlerime inanamadım. Etraftan çığlıklar yükseliyordu, çoğu kendinden geçmişti"