Süreyya Operası’nda bir veda konseri vardı önceki akşam. Sanatçının emeklisi olmaz ama devlet sanatçıları da 65 yaşını doldurunca kurumdan ayrılmak zorunda kalıyor. Yani bu veda sadece İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne (İDOB)...
Besteci ve piyanist Aydın Karlıbel, sanat hayatının 35 yılını geçirdiği ve sanatsal anlamda önemli değerler kazandırdığı İDOB’a veda etti.
Sanatçıya özel düzenlenen “İDOB’da 35. Yıl Konseri”nde; Wolfgang Amadeus Mozart, Georges Bizet, Cemal Reşit Rey ve Aydın Karlıbel’e ait eserler; piyanoda Aydın Karlıbel ve Olena Şenol; solo olarak ise Çağrı Köktekin, Serkan Bodur, Ceren Şahin, Alper Göçeri, Bülent Külekçi ve Evren Ekşi tarafından seslendirildi.
AYAKTA ALKIŞLANDI...
Gecenin sonunda ise İstanbul Devlet Opera ve Balesi Müdür ve Sanat Yönetmeni Vekili, Ayşem Sunal Savaşkurt tarafından plaket sunulan Aydın Karlıbel, seyircilerden yoğun alkış aldı.
Konserden önce sohbet ettiğimiz Karlıbel, “Bu geceye veda diyemedim, 35. yıl dedim. Biz liseden mezun olurken “Commencing” demişlerdi, başlangıç demek yani son değil, yeni bir etaba başlangıç, inşallah benim için daha verimli, daha çalışkan olabildiğim, daha üretken olduğum yeni bir başlangıçların olmasını diliyorum. Zaten buna hazırlanıyorum ve çalışıyorum. Durmak yok. Bu kuruma hakikaten çok şey borçluyum. Tarifsiz mutluluk duydum burada yaşamış olmaktan, 35 sene hayatımda herhangi bir kurumda yaşadığım en büyük süre, okulların hiçbiri bu kadar sürmedi. Ama emin olun ki opera benim için bir okul oldu” diyor.
“Durmak yok” cümlesi boşuna değil, çünkü Karlıbel yeni bir opera hazırlığında. “Bu arada yeni operamı tamamlayacağım. ‘Piri Reis’ beni çok meşgul etti. Onu istediğim kıvama getirmeye çalışacağım. Çok hoş şeyler buluyorum, genişletiyorum yani sahnelenmeye layık bir şey olması için uğraşıyorum. Araştırıyorum, didiniyorum. Tarihi daha belli değil. Kendimi eleştiriyorum, neyin nasıl olması gerekir besteci olarak etaplardan geçiyorum” diyor ve ekliyor sanatçı: “Bu akşam benim için çok anlamlı, Cumhuriyetin 100. yılına bir armağan olarak, 12 tane iki piyano için prelüd besteledim. Bu eserin tarihi izleri, bende çok derin. Çok çalıştım ve hakikaten Cumhuriyet ışığı Atatürk’ün tuttuğu ışık bana büyük ilham verdi. ‘Atabarı’ parçasını en sona koydum. Atatürk Türk çağdaş sanatının kurucusuydu, kurumlaştıran oydu gerçi kökleri Osmanlı’ya kadar gitse de, Atatürk kurumlarımızı kurdu, gençlerimize, operaya, ‘Evladımsınız’ diye bağrına bastı bizleri... Biz Atatürkümüze her şeyimizi borçluyuz, bu ülkeyi borçluyuz” diyor.
C. REŞİT REY’İN SON ÖĞRENCİSİ
Cemal Reşit Rey’in son öğrencilerinden biri olan Aydın Karlıbel, 1986 yılında göreve başladığı İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde; korepetitör, koro ve orkestra şefi, konser piyanisti olarak çalışmalar yaptı. Eserlerinde evrensel unsurlarla ile Türk estetiğinin özgün renklerini buluşturabilmeyi amaçlayan Karlıbel’in besteleri arasında; opera, senfoni, oratoryo, piyano ve keman konçertoları, oda müziği eserleri ve marşlar bulunmaktadır.
