Turkey
This article was added by the user . TheWorldNews is not responsible for the content of the platform.

Zülal Kalkandelen : Vaatler ve gerçekler

Altılı masanın 156 sayfalık anayasa önerisi yayınlanınca bazı kelimeleri özellikle taratarak aradım. Önce “laik” kelimesine baktım ve sadece üç cümlede geçtiğini gördüm.

Genel gerekçenin açıklandığı 13. sayfada, “Önerimiz, seçimleri takiben Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir anayasa değişikliği teklifine dönüştüğü ve kabul edilerek yürürlüğe girdiği takdirde Türkiye, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerek anayasamızın 2. maddesinde hükme bağlandığı gibi insan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olabilecektir” yazıyor. 

Bu şekilde laiklik açısından mevcut 2. maddeye atıf yapılmış.

“Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü” başlıklı 13. maddede “Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılır. Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” diyor. 

Eski maddeye ilk iki cümle eklenmiş.

Parti kurma ve partilerden ayrılma konusunu düzenleyen 68. maddede, mevcut anayasada da var olan ifadenin “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz” şeklinde tekrarlandığı kısımda laiklikten söz ediliyor.

156 sayfalık metinde, Türkiye’nin en önemli sorunu olan eğitimcideki dincileşmeyi önleyecek tek bir öneri yok.

***

Bu durumda mevcut olan laiklik ilkelerini korumayı vaat etmek ne derece inandırıcı diye sormalıyız. 

Zira anayasaya aykırı olmasına karşın Diyanet Akademisi’ne ret oyu vermeyen, hatta onunla da kalmayıp kabul oyu verenlerin lideri olduğu partiler var altılı masada.

LGBTİ’leri de koruduğu gerekçesiyle İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan Karamollaoğlu var o masada.

Yargıtay’daki dualı açılışta duaya eşlik eden ve türbana anayasal garanti sağlamak için teklif veren Kılıçdaroğlu var o masada.

Ankara Adliyesi’nde Kuran kursu açılışına ses çıkarmayan liderler oturuyor o masada.

Atatürk’ün imzası silinerek Ayasofya’nın statüsü müzeden camiye çevrilince coşkuyla kutlayan Akşener var o masada. 

Salgın bahanesiyle alkollü içki satışları yasaklanırken insanların temel hakları birer birer gericilere ödün verilip alınırken sessizliğe gömülen, hatta tarikat ve cemaatlerle dirsek temaslarını sürdüren, “Kadınlar cenazeme gelmesin” diyen cemaat şeyhi ölünce ardından “kanaat önderimiz” diye taziye mesajları yayımlayan Davutoğlu ve Babacan da oturuyor o masada.

“Bediüzzaman Said Nursinin koymuş olduğu tüm ölçüler hepimiz için önemli meselelerdir. Türkiye’nin Said Nursi modeline ihtiyacı var” diyen Gültekin Uysal var o masada.

Benimsedikleri “özgürlükçü laiklik” kavramını sanki yeni bir fikirmiş gibi yansıtan; gerçekte ise Erdoğan’ın yıllar önce ortaya attığı kavramın aynısını kullananlar konuşuyor o masada.

*** 

Bunlar ortadayken anayasadaki laiklik ilkesini kendileri de defalarca çiğnemişken, yapılan  düzenlemeler “demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz” demelerinin bir anlamı var mıdır? AKP de 2. madde varken laikliği rafa kaldırdı, onlar da eşlik etti.

Şimdi bunların sırası mı; YÖK kalkacak, anayasaya insan onuru eklenecek, ilk kez hayvan hakları girecek, seçim barajı yüzde 3’e düşecek, tek adam sistemi bitecek diyerek öfkelenen olursa hatırlatırım. Bunlar elbette çok önemli ancak laiklik bunların hepsinin, demokrasinin hayata geçirilmesini sağlayacak olan ilke. 

Altılı masadakilerin laikliği sahiplenmediği, hatta onu ihlal ettiği ortada. Türkiye’de açıkça tarikat ve cemaat yurtlarının kapatılacağını, eğitimdeki dincileşmesin önleneceğini söylemeyen hiçbir siyasi oluşum laik değildir. 

Gerçekleri şimdi konuşalım ki sonradan yine “Kandırıldım!” diyenler türemesin!